Dijital veya kripto para olarak da adlandırılan sanal para Bitcoin’in değeri sıfır noktasından binlerce dolara kadar yükseldi.
Düzenleme veya herhangi bir kontrole tabi tutulamayan kripto para Bitcoin’in bir adedi bugün itibariyle yaklaşık 53 bin dolardan işlem görüyor.
Sanal para borsalarının herhangi bir denetime tabi olmaması, para hareketliliğini hızlandıran etmen oldu.
Bitcoin’e alternatif olarak üretilen Litecoin, Ethereum ve Ripple gibi onlarca altcoinler de popülerliğini koruyor.
Ekonomistler, kripto paraların toplam piyasa değerinin önümüzdeki yıllarda, 2 trilyon dolara kadar çıkabileceğini tahmin ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ekonomi reform paketini açıkladığı konuşmasında dijital paralardan söz etti.
Dijital para düzenlemesinden söz eden Erdoğan, “Teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturacak adımlar atıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kripto parayla ilgili süren bir diğer tartışmada kullanımının helal olup olmadığı tartışmasıdır.
Diyanet’in kripto paranın kullanılmaması yönünde fetvası var. Kimi ilahiyatçılar Diyanet’in kararını desteklerken kimileri de aksini savunuyor.
Diyanet: Kripto paraların kullanımı caiz değildir
Konuyla ilgili fetva yayınlayan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, para olarak bilinen değişim aracının kendi özünde yani üretim şeklinde, sürüm aşamalarında ve muhataplık niteliğinde büyük belirsizlik içerip içermemesi, bir aldatma aracı olarak kullanılıp kullanılmaması ve belli bir kesimin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine vesile olup olmadığına dikkat çekti.
Son yıllarda ortaya çıkan ve birçok çeşidi bulunan, kripto paralardan her birini kullanmanın hükmünü yukarıdaki genel ilkeler doğrultusunda değerlendirmek gerektiğine değinen Diyanet, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Buna göre kendi özünde ciddi belirsizlikler taşıyan, aldanma ve aldatma riski ileri düzeyde olan, dolayısıyla herhangi bir güvencesi bulunmayan ve kamuoyunda saadet zinciri olarak bilinen uygulamalar gibi belirli kesimlerin haksız ve sebepsiz zenginleşmesine yol açan dijital-kripto paraların kullanımı caiz değildir.”
“Kripto paranın kumar ve aldatma yönü var”
İlahiyatçı yazar İhsan Şenocak da Diyanet gibi mevcut haliyle kripto paraların kullanımının caiz olmadığı görüşünde.
Dünyada dolaşımda olan ve kullanılan her paranın arkasında bir devletin olduğunu ancak kripto paranın arkasında kimsenin olmadığını belirten Şenocak, “Kripto paraya yatırım yapan insanlar yarın öbür gün birikimlerini kaybettiklerinde müracaat edecekleri bir merci yok. Bunun sahibi kimdir? Bunu piyasaya sürenler bir süre sonra ‘kaldırdık’ dediklerinde yatırım yapanlar hak talep edemez” değerlendirmesinde bulundu.
Kripto paraların büyük küresel güçler tarafından sömürü düzenin kullanılacağını savunan Şenocak, “Şimdiden buna kapı aralanıyor. Yatırılan 1 milyon 5 milyon olabileceği gibi 50 bin liraya da düşebilir. İnsanlar servetlerini kaybedebilirler. Geçenlerde bununla ilgili bir intihar olayı da yaşandı” dedi.
Kullanımda kumar ve aldatma hilesine de değinen ilahiyatçı yazar Şenocak, kripto paraların devletler için de tehlike arz ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mevcut haliyle caiz değildir, çünkü ulus devletlerin yanı sıra ülke paralarını da tehdit edecek boyuttadır. Bu dünyayı soymanın farklı bir şeklidir. Kripto parada belirsizlik, kumar yönü, sahibinin olmaması ve mağdur olanların müracaat edecek yer bulamaması gibi hususiyetlerden dolayı mevcut haliyle kullanmak kesinlikle caiz değildir.”
“Hangi ayete göre bunun haram olduğunu söylüyorsunuz”
Prof. Dr. Canan Taslaman ise kripto paraların caiz olmadığı görüşüne karşı çıkanlardan biri.
Kur’an-ı Kerim’in detaylar vererek her şeyi açıkladığını aktaran Taslaman, “Bu soruya cevap verirken her zaman uyguladığımız metodu uygulamamız gerekir. Şimdi buradan anlamamız gereken şey şu; eğer Kur’an’da bir şeyin haram olduğunu çıkartamıyorsanız o otomatikman helaldir. Caizdir diyebilmeniz için bu yeterlidir” değerlendirmesinde bulundu.
Kur’an’da batıl yollarla para kazanmak olarak adlandırılan haramlar içerisinde kripto paraların olmadığını kaydeden Taslaman, sözlerine şöyle devam etti:
“Kripto paralar hırsızlık ile elde edilen, tartı ve ölçüde hile yaparak veya rüşvet vererek kazanılan paralar mıdır? Değildir. Tövbe süresinde din adamlarının insanların paralarını haksızlıkla elde ettikleri ve din sömürüsü yaptıkları konusu geçiyor ve bu davranış kınanıyor. Bu paralar böyle bir kazanç mıdır? Değil. Bunlar kumar parası mı? O da değil. Faizle de bir alakası yok. Peki nasıl haram oluyor.”
Sosyal medya platformlarında kimi insanların “İslam bu şekilde alışverişe müsaade etmez, böyle işlemlere müsaade etmez” dediğini hatırlatan Taslaman, “Bunu diyenlere soruyorum, Kur’an-ı Kerim’deki hangi ayete göre bunu haram olduğunu söylüyorsunuz? Bilinmesi gerekir ki Kur’an, haram olmayan şeylerin haramlaştırmasını kınıyor. Siz neye dayanarak bunun haram olduğunu söyleyebiliyorsunuz?” sorunu yönetti.
“İslami açıdan haram demek mümkün olmasa da tasvip edilmiyor”
İlahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu da kripto para gibi spekülatif yatırımlardan olabildiğince uzak durulması gerektiğini söyledi.
Kripto paralar, borsa ve kağıt oyunları gibi emek harcanmayan spekülatif ve yatırıma dönüşmeyen kazançlara uzak olmanın daha İslami olduğunu aktaran Kırbaşoğlu, “Birikimin yatırıma, istihdama ve üretime yönelmesi daha İslami’dir. En doğru ve ideal olanı budur” dedi.
Vatandaşların birikimini yatırım bankalarına yatırmasının ülkeye daha faydalı olacağını hatırlatan Kırbaşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ancak yatırım bankacılığı Türkiye’de riskli olduğu için kimse bunu göze almıyor. Genelde kripto para gibi spekülatif kazançlara yöneliyor. Buna İslami açıdan haram demek mümkün olmasa bile İslam’ın tasvip, teşvik ve onayladığı bir yatırım şekli değildir.”
GIPHY App Key not set. Please check settings